14 MART TIP BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN...
14 Mart 2014, Cuma

14 MART TIP BAYRAMI

BASIN AÇIKLAMASI

 

Değerli Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanları,

Bugün, meslekler arasında en kıymetli ve insanı hayata bağlayan siz değerli sağlık çalışanlarının günü. Yeryüzündeki en kutsal görevi yerine getiriyorsunuz. Sizler can kurtarıyor, insanların hayata tutunmasına vesile oluyorsunuz.

Göreviniz zor ve meşakkatli. Ancak sizler bunun bilincinde olarak yağmur, çamur, kar, kış demeden ülkenin en ücra köşelerine kadar hizmet götürüyor, her türlü vefakarlık örneğini gösteriyorsunuz. Hizmet verdiğiniz insanların sevinciyle seviniyor, hüznüyle hüzünleniyorsunuz.

Halkın sağlığını her zaman kendinizden öncelikli tuttunuz, size bayram olarak sunulan bu günde dahi halkın sağlığını öncelikli tuttunuz. Yapmış olduğunuz fedakarlık ve görev azminiz takdire şayandır. Sağlık-Sen 2 Nolu Şube Başkanlığı olarak bizler de bu kutsal görevi yerine getirmek için her türlü zorluğa göğüs geren, her şart altında canla başla çalışan siz değerli sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyoruz.

Buradan Halkımıza sesleniyoruz;

Sağlık çalışanı olmak, fedakârlıkla icra edilen, özveri, sabır ve tahammülü gerektiren kutsal bir meslektir. Çünkü onlar en kıymetli varlığımız olan hayata hizmet etmektedirler. Tarihin her döneminde önemini ve toplum içindeki saygınlığını muhafaza etmiş olan bu meslek, ülkemizde de İnsanların daha sağlıklı, daha mutlu bir yaşam sürmesi için özveriyle çalışarak toplumumuzun inandığı, her zaman değer ve destek verdiği, gönül borcu duyarak saydığı kişiler olmuşlardır.

Sağlık çalışanları kendilerine ihtiyaç duyulduğunda muhtaç olan hiç kimseyi geri çevirmemiş, her türlü özveriyle gereken ne ise yapmıştır. Bugün, en güç koşullarda bile, deneyim ve birikimleriyle, alanındaki gelişmeleri yakından izleyerek kullanan, mesleğinde yetkinliğini kanıtlamış doktor kadrolarıyla ülke olarak övünmekte, doktorlarımızın özverili çalışmaları ve sevgi dolu yaklaşımlarıyla geleceğe güvenle bakabilmekteyiz.

İlk Tıp Bayramı, işgal altındaki İstanbul’da tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. Sorunların birlikte çözüldüğü, çözüme kavuşturulması için çalışıldığı bir bayram olmuştur. Ancak bugün bu mücadele hakların alınması adına devam etmektedir. Yıpranma payı, döner sermaye, şiddet, performans sistemi, adil olmayan uygulamalar, nöbetler, yoğun iş yükü, görev ve yetkilerdeki tanımsızlık, risk altında çalışmak, alınan eğitime göre intibak yapılmaması, vs. gibi… Burada belirtilen sorunlar aslında uzaktan hoş gelen davulun sesidir. Ancak sağlık çalışanları çalışmalarının karşılığını almak istemektedirler. Sağlık hizmeti veren çalışanların bu hizmeti verebilmeleri için motivasyonlarının tam ve huzurlu olmaları gereklidir. Ancak var olan sistemde çalışanların motivasyon ve huzurunun olmadığı açıktır. Bu nedenle de huzursuz ve mutsuzlar. Sağlıkta şiddetle ilgili Genel Merkezimiz tarafından yapılmış olan araştırmaya göre, sağlık çalışanlarının %86’sı işyerine giderken şiddet görme endişesiyle gittiğini ifade etmekte, 10 sağlık çalışanından 8’i çalışma hayatında en az bir defa fiziksel veya psikolojik şiddete uğradığını belirtmektedir.

Her bayrama görevi başında darp edilen, tartaklanan, hatta şehit edilen sağlık çalışanlarının gölgesi düşmektedir. En acı tarafı ise, gece ve gündüz demeden, her türlü zor şart ve imkânsızlıklar altında çalışarak hizmet verdikleri, kendi canlarını hiçe sayarak, canlarını kurtarma gayreti içinde oldukları vatandaşlar tarafından bu duruma maruz kalmaları.

Ülkemizde vatandaşın nitelikli bir sağlık hizmeti alması, sağlık hizmetlerinin kolay ve ulaşılabilir olması ve bunun sonucu olarak da yaşam standartlarının artırılmasına yönelik çok önemli adımlar atılmıştır.  Ancak Sağlıkta Dönüşümün mimarları olan sağlık çalışanlarına aynı hassasiyetin gösterilmediği, haklarını tam anlamıyla alamamış olmalarından anlaşılmaktadır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi hem bedenen hem de ruhen sağlık çalışanları son derece yıpratılmıştır. Ebelerimiz, hemşirelerimiz, hekimlerimiz ve bütün sağlık çalışanlarımız, gecelerini gündüzlerine katarak hizmet vermektedir. Bir hayat kurtaranın tüm insanlığı kurtardığı inancıyla, her cana aynı hassasiyetle yaklaşmakta, emeğini en üst düzeyde ortaya koymaktadırlar.

Çalışanların emeğinin verilmemesi, emek verenler arasında adalet sağlanamaması, bazı çalışanların emeğinin yok sayılması en basit ifadeyle ahde vefasızlıktır. Hakkın tesliminde yapılan adaletsizlik sonucu sağlık çalışanı güvenini ve umudunu yitirmiştir.

Değerli vatandaşlar, acınızı ve umudunuzu paylaşan sağlık çalışanlarının size bir çağrısı var;

-          Gelin, sağlık hizmetinin önündeki en büyük tehdit haline gelen şiddeti birlikte önleyelim. Sağlık çalışanlarının meslek onurunu koruyalım.

-          Acil servislere başvuran hastaların yüzde 70’nin acil olmadığını, 112’ye gelen ihbarların yüzde 80’nin sahte olduğunu biliyor musunuz? Gelin, daha nitelikli sağlık hizmetinin önündeki bütün engellerle birlikte mücadele edelim.

-          Gelin, başka ülkelerdeki meslektaşlarından 3 kat fazla çalıştığı halde hak ettiği verilmeyen sağlık çalışanlarının emeğine birlikte sahip çıkalım.

Hastaların güvenli, sağlık çalışanının mutlu, halkımızın daha da memnun olduğu günlerde buluşmak dileğiyle, tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.

 

                                                                                                                    Erdal BOLATÇI

                                                                                                              Sağlık-Sen Ankara 2 Nolu Şube Başkanı


FOTO GALERİ



PAYLAŞ :